Muaviye bin Ebu Süfyan Kimdir?

Ebu Süfyan Kureyş kabilesinin önde gelen isimlerindendir. Müslüman olmadan önce Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin en azılı düşmanları arasında bulunan, fakat Mekke'nin Fethi sonra islamiyeti kabul etmiştir.

Muaviye bin Ebu Süfyan Kimdir?

cemel savaşı ile ilgili görsel sonucuMuaviye b. Ebî Süfyan, Hz. Osman’ın şehid edilmesinin ardından Medine’de halife seçilen Hz. Ali’ye biat etmediği gibi, onu Hz. Osman’ın katli sürecinde sessiz kalmanın ötesinde onun katillerini koruduğu, dolayısıyla bu cinayetin sorumlularından biri olduğunu belirterek Hz. Ali’yi hedef göstermiştir. Kendisini de maktul halifenin velisi ilan ederek, onun hakkını savunmak adına Şam halkından biat alan Muaviye, Hz. Ali’ye karşı yürüttüğü mücadeleye yeni bir boyut daha kazandırarak halifenin meşruiyetini tartışmaya açmıştır. Muaviye, Cemel olayına karışmamıştır. Hz. Ali ile Cemel Ehli arasında meydana gelen savaş, Cemel Ehli’nin hezimeti ile neticelenince, Hz. Ali’nin karşısında yegane muhalif cephe olarak Muâviye kalmıştır. Bu andan itibaren Muaviye etkin propaganda faaliyetine hız vermiştir.Hz. Ali, Cemel vakasından sonra Kufe’ye gitmiş, buradan bütün imparatorluğu egemenliği altına almaya çalışmıştır. Mısır, Arabistan ve İran’a bir zaman için gönderdiği valileri ile bunda başarıya ulaşmış ama kuvvetli hasmı geriye bırakmaya mecbur olmuştur. Eğer onu da yenebilseydi ayrılıklar kalkmış olacak ve İslam imparatorluğunun tarihi bambaşka bir yol izleyecekti. Muaviye’ye gelince zengin bir hazineye sahip, son derece mahir bir siyasi olduğundan para ile satın alabileceği kimseleri ve fikirlerinden yararlanması mümkün olanları kendine bağlamıştır.Muaviye bir süre sonra Hz. Ali’ye bir mektup göndererek Osman’ın katilleri kendisine teslim edilirse biat edeceğini, aksi takdirde savaşacağını bildirmiştir. Mektupta yazılanların duyulması üzerine Medine’de Mescid-i Nebevı’yi dolduranların hep birden, “Osman’ın katilleri biziz!” diye bağırdıkları zikredilmiştir.
Savaşın kaçınılmaz hale geldiğini gören Hz. Ali, Mısır, Küfe ve Basra valilerine haber gönderip hazırlanmalarını emretmiştir. Muaviye, Hz. Ali’nin yola çıktığını öğrenince 36 yılı sonlarında (Mayıs-Haziran 657) ordusuyla birlikte Irak istikametinde yürümüştür. Neticede kesin bir şekilde mağlup olmasına ramak kalan Muaviye, akıllı danışmanlar edinmesinin meyvesini almıştır. Nitekim iktidar hayallerini savaş meydanında yitirme noktasına gelen Muaviye, valisi Amr b. el-Âs’ın kurnazlığı sayesinde, Suriye askerlerinin mızraklarının uçlarına Kur’an sahifelerini takmaları şeklinde sembolleşen hakem tayini talebi ile hezimetten kurtulduğu gibi, bu durum sayesinde halifeyi de iki tarafı keskin bıçak hükmünde bir karar vermeye ve içinden çıkılmaz bir karmaşanın içine sokmaya muvaffak olmuştur. Halifenin ordusu bu noktada ikiye bölündü ki, bir tarafta onu öldürmekle dahi tehdit ederek bu teklifi kabule zorlayanların, öte yandan da şiddetle karşı çıkanların baskıları karşısında Hz. Ali, bunun apaçık bir hile olduğunu defalarca belirtse de bu işe evet demek zorunda kalmıştır. İki tarafta hakem seçme hususunda fikir birliğine ulaşınca kumadanlar karara uyacaklarını ilan etmişlerdir. Muaviye kendini temsil için sadık olan Amr’ı seçmiş, Hz. Ali de tarafsız Ebu Musa’yı hakem olarak tayin etmiştir. Hakeme başvurma konusu Hz. Ali’nin karşısına zorluklar çıkarmış ve bir grubun isyan etmesi üzerine kanlı olarak bastırılmışlardır. Ezruh’ta buluşan hakemler hakkında İslam kaynaklarında kesin bilgiler yer almamakla birlikte, verdikleri kararın Hz. Ali’nin aleyhine olduğu ve onun halifelikten çekilmesine sebep olabilecek hükümler yer almıştır. Hz. Ali, Ocak 661’de İbn Mülcem adlı bir harici tarafından şehit edilmiştir.
şam emevi cami ile ilgili görsel sonucuşam emevi cami ile ilgili görsel sonucu
Hz. Ali’nin öldürülmesinin ardından oğlu Hasan birçok destekçi bulmasına rağmen halifelik iddiasından vazgeçmiş, Suriye’de halife ilan edilen ve tüm imparatorlukta tanınan Muaviye’nin egemenliğine girmiştir. Böylece Dımaşk merkezli Emevi Devleti kurulmuş, Emevi halifelik dönemi başlamıştır.İmparatorluğun devamı için merkezileşme önemli görülmüş ve ilk adım olarak hükümet merkezi, tüm Emevi döneminin merkezi eyaleti olan Suriye’ye nakledilmiştir.Müslümanların Halifesi Hz Ali ile mücadele ederken, Kâfir Rumlar ile anlaşma yapmış ve Bizans’a vergi vermeyi kabul etmiştir.